Yazar, tüm yazınsal çalışmalarında , “Anadil Türkçe”nin kendi olanaklarını, zenginliklerini, birikimlerini kullanarak; örgün eğitimde kullanılan araç-gereçlerdeki dilin, Türkçemizin söz varlığıyla donatılmasını ereklemiştir.
Konuşma, yazma diliyle diğer tüm dilsel donatıların, “Anadil Türkçe”mizin değerleriyle kurallarıyla oluşturarak, yazınsal üretimde bulunmuştur.
Bir başka anlatımla yazar, Türk yazınında; Türkçe olmamasına karşın, yazınsal üretim yapan kimi aydınlarımızca; Türkçemizin değerleri, kuralları gibi algılanarak yazınımıza iliştirilen Türkçe dili dışındaki hiçbir yazınsal ögeyi kullanmamış; tümüyle Türkçemizin tarihsel birikimlerini, olanaklarını kullanmış, Türkçe söz varlıklarıyla yapıtlarını taçlandırmıştır.
Bu nedenle, Büyük İskender’in Harezm’in ünlü bilgi dağarı sanlı kitaplığını yaktığı günden günümüze gelinceye değin; Türkçemizle ilgili, ilişkili olmamasına karşın, Selçuklu’dan başlaşarak Cumhuriyet Türkiyesi “kimi” aydınlarımız tüm yabancı dilsel ögeleri yazınsal üretimlerinde kullanmışlar, kendi Türkçe söz varlıklarının yok olmalarının öznesi konumuna gelmişlerdir.
Türkçemizin çokca tartışıldığı bir sürece tanıklık eden yazar Aysaltuk V.Öntaş, bu duyarsız gidişin özdeği, öznesi olmayı yadsıyarak, Türk dilinin yapısal dokusuna aykırı hiçbir yazınsal kuralı, dilimizin kendi yapısında olmayan bağlaçları kullanmamış, dildeki bilinçli duyarlılığı hep diri tutmuş; Türk yazınında BAĞLAÇ kullanmadan yazınsal üretim yapan yazar olarak dil tarihindeki yerini almıştır.
Yazarın bu çabası, çalışmaları başta TÜRK DİL KURUMU uzmanlarınca da taçlı, övünçlü, bulunmuştur.
Yazınsal, yapısal çalışmaların ana ögesi dayanca ( metin ) lardaki tümceler; Türkçenin sözel damarı tonlama, vurgu, tümce çeşitlilikleriyle oluşturulmuştur.
Tarihsel süreç içinde dilsel, kültürel etkileşimler sonucunda, Türkçemizin kendi doğasında olmayan BAĞLAÇLARLA birlikte ayrımlı yazınsal kurallar da, dil duyarlılığı olmayan aydınlarca kullanılır olmuş, bunu izleyen her süreçte, Türkçemiz, dilsel, yazınsal anlamda bilim, sanat dili olma yetisini yitirme durumuyla yüzyüze gelmiştir.
Türk yazınında dilsel birikimleriyle, dil bilinciyle, duyarlılığıyla bilinen Yazar Aysaltuk V. Öntaş’ın, yapıtlarının hiç birinde BAĞLAÇ kullanmaması, bu yitiklik çığılığına karşı bir duyarlı çıkış, Başkaldırı olarak algılanmakta, bu nedenle kimi aydınlarımızla Türk Dil Kurumu bilim insanları onun bu çabasını doğru bulmakdadırlar.
Yazarımızın bu yazınsal çıkışı, başkaldırısı salt “anadilimiz Türkçe”mizle sınırlı değil hiç; “o”, tüm Yer Yuvarı Anadillerinin var olmalarının koşulunun; kendi topraklarının koynunda, gövdesinde, çınar yapraklı dallarında yeşereceğini biliyor, savunuyor.