Aysaltuk V. Öntaş
(Yakın -Uzak- Arkaik) Asyatik Diller ve Türk Tarihçisi ;
“Evrimsel özdek Diller” Kuramcısı, Dilbilimci, Şair, Yazar
ANA DİLİMİZ’in yazınsal BELLEĞİ
fotoğraf: aysaltuk v.öntaş
BİLİM KÜLTÜR İNSANI AYSALTUK V. ÖNTAŞ’IN YAZINSAL ÇALIŞMALARININ BİR BÖLÜMÜ
Yazarın Yazınsal çalışmalarının Listesi I
SÖYLENCE DİZİSİ
- Ayun
- Akbörü
- Tankut İlinhan
- Baratay (Uluğata)
- Dil Ağacı
( 5 ‘er forma)
YAŞAMSAL KAYNAĞIMIZ
- Toprak Ata (1-2)
- Su Ata
- Ay Ata
- Yer Ata (1-2)
- Işık Ata
(B.Boy Resimli 24’er sayfa)
GENÇLİK DİZİSİ
- Beyaz Kurt
- Karatay
- Yazgısızlar
- Berayçe’nin Çocukları
- Ilgım Ana
( 5’er forma )
YAŞAM DİZİSİ
- Bal Baba
- Kurtboğan
- Pars
- Kafes
- Dolunay
(5’er forma)
KURMACA DİZİSİ
- Kurt Yasası
2.Toprak Isınınca
- Yurt
- Çakır Kuşu
- Obruk
6- Örtün Bulutları
7- Türküleri İlkyaza
8-Kavaklar Çıplaktı
(5’er forma)
GÜLMECE DİZİSİ
- Buzağı
- Kuyu
(5’er forma)
DİNLENCE DİZİSİ
- Ecehan
- Mukay
- Börçe
- İlksu
- Gökçe Kaan
(5’er forma)
OYUN
- Baysu (Kar Evi Çiçeği)
10 forma)
ROMAN DİZİSİ
- Belgitay (360 sf.)
- Sevi Atları (380 sf.)
- Sonsu (96 sf.)
- K. Gelincikleri (128 sf.)
- Deli Türkü (138 sf.)
6- Çöl Engereği
ŞİİR DİZİSİ
- Benim Yaram Sargı Öksüzüdür.
- Bir Avuç Mavi
. Ağaç Yurdun Elleriyse
- Sevi Bozkırda Ağrılı Büyür
- Kar Gülüşü
(5’er forma)
BİLİM DİZİSİ
( 48 ‘er sayfa,Teknik resim, grafik
- Hava Atanın Çocuklar
- Güneş Atanın Gezegen Çocukları
3.Su Atanın Okyanus Çocukları
4.Evrenin Öyküsü
- Işığın Gizemi
6.Uzay Havayuvar’ın Komşusu
7.İklim Geleceğimiz
tasarım; Büyük Boy- )
8.Kutuplarda Onüç Gün
9.Yıldızları Adlarıyla Tanıyın
- Suda Yaşayan On Gizemli Canlı
- Suyla Oynayan On Gizemli Canlı
- Dünün Dev Sürüngenler
- Böcekler
- Çevremizdeki Hayvanlar
- Bitkiler
- Karalar, Kıtalar
- Sular, Okyanuslar
- Karadaki Canlılar
- Eskiçağ Etoburları
- Kara-Su Canlıları
ARAŞTIRMA
– Toplayıcılıktan Günümüze Ana Diller
– Eskiçağ Uygarlıklarında “Arkaik” Dillerde Değişim
– Saltuklularla Sarı Saltuk’un İlişkisi
– Luvi Dilinin Ardılı olan “Asyatik” Uygarlıklar
– Türk Dilinin Evrilişi
– Özleştirme Kılavuzu
– “Farkındalık” Çalışması
– Duyarlılık Yaratma
yazarın Yazınsal çalışmalarının Listesi-II
HALK BİLİM (FOLKLORİK) ÇALIŞMA
” 1236 Malya Yenilgisi” Üstüne (Kültür Bakanlığı Destekli) Müzikal Çalışma)
MAVİ GEZEGEN ÖYKÜ DİZİSİ ( resimli 32 sayfa ) 3., 4., 5. sınıflara yönelik
- Çiftçi ile Karısı
- Yaşlı Köylü
- Beş Yüreksiz Adam
- Yoksul Köylü
- Aymaz Serçe
GÖKKUŞAĞI MASAL DİZİSİ ( resimli 32 sayfa ) 2., 3., 4., 5. sınıflara yönelik
- Küçük Maymun
- Gecenin Armağanı
- Yurtçu Leylek
- Kurtların borcu
ÖYKÜ DİZİSİ ( resimli 32 sayfa )1., 2., 3. sınıflara yönelik
- Cingöz ile Tekir
- Asalak Guguk Kuşu
- Uğur Böceği
- Yalan Söyleyen Çocuk
MASAL DİZİSİ (resimli 16 sayfa) 1., 2., 3. sınıflara yönelik
- Öfkeli Kral
- Tavşancık ile Kartal Kardeş
- Ala Kırlangıç
- Küçük Arı ile Küçük Gelincik
AYGÜN MASAL DİZİSİ (resimli 16 sayfa) 1., 2., 3. sınıflara yönelik
- Aygün’ün Düşü
- Aygün’ün Benekli Atı
- Aygün’ün Taklacı Kuşu
- Aygün Uzun yolda
- Aygün Ağaç Dikiminde
- Aygün’ün Armağanı
- Aygünle 7 Gün
- Aygün’ün Dönüşü
SUTAY İLE YASUKAY (resimli 16 sayfa) 1.,2.,3 sınıflara yönelik
- Sutay’ın ilk Günü
- Sutay ile Gökağaç
- Sutay’ın Dönüşü
- Sutay ile Kangru Şusa
- Sutay ile Karkuş
- Sutay ile Apakçay
DEBIRAK AMCA DİZİSİ (resimli 16 sayfa) 1., 2., 3. sınıflara yönelik
- Debırak Amca ile Ekin
- Debırak Amca ile Tuğça
- Debırak Amca ile Gürce
- Debırak Amca ile Yunca
- Debırak Amca ile Yazgün
- Debırak Amca ile Karca
TÜRK DİLİ DİZİSİ
- Duyarlılık çalışması -2-
- Farkındalık – 2- “
- Özleştirme Kılavuzu (96 sf.) 4.Türkçemizin Öyküsü
BİLİM DİZİSİ ( 48 ‘er sayfa,Teknik resim, grafik tasarım; Büyük Boy- )
- Hava Atanın Çocuklar
- Güneş Atanın Gezegen Çocukları 3.Su Atanın Okyanus Çocukları 4.Evrenin Öyküsü 5-Işığın Gizemi 6.Uzay Havayuvar’ın Komşusu 7.İklim Geleceğimiz 8.Kutuplarda Onüç Gün 9.Yıldızları Adlarıyla Tanıyın
- Suyla Oynayan On Gizemli Canlı
- Dünün Dev Sürüngenler
- Böcekler
- Çevremizdeki Hayvanlar
- Bitkiler
- Karalar, Kıtalar
- Sular, Okyanuslar
- Karadaki Canlılar
- Eskiçağ Etoburları
- Kara-Su Canlıları
SÜREKLİ YAYIN
– ASYA ALTAYLI ATALARIMIZ ANADORLAR
– SÖYLENCESEL (MİTOLOJİK) ÇİZGİ ROMAN
-. ………………….
TAŞ DEVRİ İKİZLERİ (Çizgi roman 16 ya da 32 sayfa) –
- Kitap
…….
…….
ödül kültür SANATEVİ
“Ana Dil” imizin,
toplumsal belleğimizin
“yorulmayan” DÜŞÜNCE işçisi,
YAZINIMIZIN (edebiyatımızın)
AKSAÇLI bilgesi
Ağsal İçerik Tasarı; 2008’de Orçun Öntaş tarafından düzenlenmiştir.
YAZARIN YAZINSAL GÖRSELLERİNDEN BİR BÖLÜM
( yazınsal yapıtların diğer bir bölümünü görmek için “AnaSayfa’ dan “ESERLER” bölümünü tıklayınız.)
fotoğraf : ekim 2018 – kırşehir / aysaltuk v.orçun öntaş
OĞUZ‘UN KINIK YABGULARI
Aysaltuk V. orçun Öntaş’la ilgili söylenmiş, yazılmış okur, yazar, akademisyen ve bilim adamlarının görüşleri’nden kimi örnekleri de buraya aktarmak istedik. İşte bunlardan bir kaç örnek;’
“Kusursuz bir toplumsal belleğe sahip yazar -Aysaltk v. Öntaş- “yapıtlarında” Türkçe’yi bir “virtüöz” gibi kullanıyor. Kutluyorum!
Prof. Halil Çivi (Dekan)
“Yapıtlarında hiç emeklemeden, dizlerinin üzerinde sürünmeden; başı omuzlarının üstünde dimdik koşan bir ışıtmacı A.V. öntaş.”
Yazar Remzi İnanç
“….. bir bakıma doğanın “diyalektiği“ni şiirselleştirmeye çalışmış a.v.öntaş. … Onu okurken, dinlerken; Bir “pastoral Senfoni” dinler gibi oluyorsunuz. İçiniz dışınız çiçekleniyor.”
Eleştirmen-Şair
Atilla Aşut
“Ülkem adına yazara teşekkür ediyorum. “onu okuduktan” sonra Türkçe’nin farkına vardım!”
Av.N.Berberoğlu
Ankara Barosu
“Yapıtlarında kullandığı şiirsel dil, Dede Korkutla yazınsal akrabalığını ele veriyor. Kutluyorum!“
Prof. Dr. İlhan Tomambay
” A.V.Öntaş’ı her okuduğumda, kendimi hayata bağlanmış buluyorum.”
Yazar Zerrin Taşpınar
” … Türk Dilleriyle ilgili bilimsel, yazınsal çaba ve çalışmaları nedeniyle; Ulusal ve Uluslararası Edebiyat Dünyasında; Türkçenin “Yaşayan” Yurttaşı olarak bilinen; Eğitimci, “Edebiyat” ve Türk Dilleri Kuramcısı, Tarihçi, Proto (ön) Türkler Araştırmacısı, Şair ve Yazar … Aysaltuk Öntaş’ın YARIM ASIRLIK “Rüya”sı olan
AVRASYA DİLLERİ ETİMOLOJİK KURULUMLARIYLA ilgili kendi adını taşıyan Bilim Merkezi’ni ANTALYA’da gerçekleştirme girişimi, Antalyalılarca da övünçlü karşılanmış, tüm çalışmalarını kucaklamışlardır. … “
Prof.Dr.Mehmet Altunkaya ( Rektör Yardımcısı ) – Aysaltuk v. Öntaş Bilim Projesi’inden alınmıştır.-
————————————-
O –A.V.Öntaş-, içinde yaşadığı toplumun toplumsal kurtuluşu için mücadele etmeyi önceleyerek; etkili “örgüt”sel savaşımıyla birlikte, yazınsal ve bilimsel çalışmalarıyla kendi “yüzyıl”ının”bilge devrim”cisi olmayı “kotarmış”; Büyük Selçuklu Devleti’nin kurucuları Ata’ları Tuğrul, Çağrı ve Saltuk Bey’ler gibi; yaşadığı sürecin “Siyasal Girişim”cisi, eylemcisi olmayı başarmış, Kınık Konatlarının bilge’lerince “önder”liği onanmış, yürekli bir Saltuklu lideri’dir.
-Aysaltuk v.Öntaş’la- ilgili bilimsel çalışma yapacak her bir araştırmacı, onun bilinen büyük büyük atası sekizinci yüzyıl Oğuz Yabgusu Alp-Togan İlteriş Kağan (835 – 920 )’la başlayan; Etrek Kağan, İlik Ertaş Kağan, Dukak, Selçuk, Saltuk, Mikail, Tuğrul, Çağrı, II. Saltuk Beyler ve Alparslan’la devam eden Bozkır “Siyasal Girişimci’liği geleneğinin; yirminci yüzyıl’da Aysaltuk v. Öntaş tarafından yürütüldüğünü; onun, büyük atalarının yüzyılımızdaki ardılı olduğu gerçeğini bilmek, görmek durumunda kalacaktır
Kamil Öztürk Öğretmen Sanatçı / Burdur
Aysaltuk v.Öntaş, ilginç, başka hiçbir yazara benzemeyen, farklı ve mutlaka okunması gereken bir yazarımızdır. // Doç.Dr.Faruk Güçlü
“ … Yönetmenliğini ve sunumunu yaptığım bir televizyon program’ımda, kendisini konuk ettiğimde mesleği “edebiyat”çı olan biri olarak; entenllektüel, tarihsel ve yazınsal “donanım” ından ve program boyunca , tümüyle Türkçe sözcüklerden oluşturarak bir nehir gibi akan güçlü tümcelerinden büyülendim. .. … …
Programın bitiminde ve sonraki günlerde, izleyicilerden aldığım tepki de hem şaşırtıcı hen de sarsıcıydı. Onlarında benim gibi konuğum Aysaltuk v.öntaş’ın entellektüel birikimiyle, yazınsal ve tarihsel içerikli söyleşisinden olağanüstü etkilendiklerine tanık oldum. .. Sonraki günlerde Aysaltuk v.öntaş’ın. “Belgitay” adlı romanıyla; “Benim Yaram Sargı Öksüzüdür” şiir kitabıyla birlikte, programımız sırasında imzalayarak bana armağan ettiği 8 yeni diğer kitabını da okuduğumda da tam anlamıyla büyülendim.
Prof.Dr.Halil Çivi’yle birlikte tüm diğer edebiyat ve bilim insanlarının aysaltuk v.öntaş’la kurdukları cümleleri okuduğumda da; şaşıranın, etkilenenin bir ben olmadığımı anladım. Şöyle bir cümle kuruyordu Sayın Prof.Dr.Halil Çivi;
“ Kusursuz bir toplumsal belleğe sahip yazar –a.v.öntaş-, yapıtlarında Türkçe’yi bir “virtüöz” gibi kullanıyor. Kutluyorum” şeklinde, bir tümce kurarak hayranlığını belirtiyor, anlatıyordu.
.. Kuşkusuz, bilge yazarın yeteneğinin yalnızca Türkçe’yi kullanmayla sınırlı olmadığını biliyoruz. a.v.öntaş, eserleriyle, söyleşileriyle, bilgi ve birikimleriyle, ürettikleriyle; insanoğlunun asırlardır aklına, sırtına yüklediği yersiz-gereksiz kalıpları kırarak; toplumların yarınlarını ışıtan ilginç bir bilge olarak çıkıyor karşımıza. Duruşuyla, tavrı’yla bildiklerimizle, öğrendiklerimiz ve öğreticilerle hiçbir şekilde “eşleşmeyen aykırı” bir yazar a.v.öntaş…
“Arkaik” Türk Tarihi’yle ilgili çok değerli araştırmalarının yanında , Anadilimiz Türkçe’mize yaptığı katkı ve yüzleri aşan eserleriyle birlikte edebiyatımızın yazınsal “hafıza”sında yerini alan a.v.öntaş; ürettikleri ve yaratımında bulunduğu yazınsal ve kuramsal her bir birikimi, üretimiyle kendisinden sonraki süreçlerde de ve zamanlarda da “saygıyla” anılacak çok değerli bir edebiyat insanı, dilbilimci ve bilim insanıdır.
Dostluğu’yla , yoldaşlığıyla ve bilgeliğiyle her süreçte öz’ümüzün harcına kendi “kırmızı” sıyla dokunan edebiyatımızın büyük ustası Selçuklu Saltuklularının Son Savaşçı Tigin’i a.v.öntaş’ı selamlıyorum…
Oğuz Özden “Karamanlı” lar araştırmacısı // gazeteci, yazar.
Yazarın “Belgitay” romanıyla ilgili “Pencere” edebiyat dergisinde yayınlanan “oldukça” uzun sayılabilecek bir değerlendirmeden kısa bölümler sunuyoruz;
fotoğraf ; aysaltuk v.orçun öntaş – kırşehir / 2018 ekim
Romanın Tarihsel Arka Planı:
“Belgitay” romanı, Saltuklu Türkleri ile ardıllarının, Anadolu’daki sekiz yüz yıllık serüvenini; toplumsal-siyasal-kültürel boyutlarıyla günümüze taşıyor. Tarihsel bir geri planı var kitabın, ama “Belgitay”, klasik anlamda bir “tarihi roman” değil. Çünkü, güncel bir boyut da içeriyor.
İnsan Doğa İlişkisi;
Bu romanın benim için en ilginç ve önemli yanı, insan-doğa ilişkilerini sergileyişteki özgünlüğüdür. Romanda insan ve doğa betimlemelerinin atbaşı gitmesi, bunların zaman zaman sarmaşarak birbirinin içine girmesi, insanla doğanın kaynaşıp bütünleşmesi, bana çok çarpıcı geldi.
“Belgitay” da doğa-insan ilişkileri oldukça “ayrımlı” ve ayrıntılı biçimde anlatılıyor. Anlatılanların çoğu zaman insan mı, doğa mı olduğunu ayrımsayamıyorsunuz bile. Hepsi içiçe geçmiş, örgensel bir bütün oluşturmuş. Bir bakıma, “Doğanın diyalektiği” ni şiirselleştirmeye çalışmış romanında a.v.öntaş.
Romanda yalnızca doğa-insan ilişkileri değil, buna koşut olarak tarihsel-toplumsal olaylar da siyasal nitelikleriyle ele alınıyor. Güncel kıyımlar, öldürümler, kan dökmeler; yakın tarihimizin belleklerimizden çıkmayan acılı olayları, romanın ana izleği çevresinde anlatılıyor. Kimi ayraçlar açılarak, güncel olayların tarihteki benzerlerine göndermeler yapılıyor. Böylece doğa-insan ilişkilerine toplumsal-siyasal bir boyut daha ekleniyor.
Öz Türkçe Tutkusu
A. V. Öntaş, romanında denediği katıksız “öz Türkçe”yle de ilgi uyandırıyor.
Öz Türkçe yazma tutkusunun doğal bir sonucu olarak, Arapça “ve” bağlacıyla da arası pek iyi değil Öntaş’ın. Bu nedenle, kitabın önemli tezlerinden biri -sunuş yazısında açıkça belirtilmese de- “Belgitay” ın “ve” bağlacı kullanılmadan yazılmış olması. ….”
A.Aşut/ Eleştirmen
yazarımızla ilgili, aşağıdaki Türk Dili Dil ve Edebiyat dergisi’ndeki yazılar; çok uzun olması nedeniyle, bölümler halinde kısaltılarak verilmiştir.
fotoğraf: aysaltuk v.öntaş
Türkçemizin
“toplumsal” Belleği
“Türkçe”mizi doğru yazmak, konuşmak isteyenlerin yoldaşı!..
“Anadil Türkçe”mizin öğretimini amaçlayan
– Türkçe “Duyarlılık Çalışması”
– Türkçe “Farkındalık Çalışması”
– Özleştirme Kılavuzu
- Yazınsal Seçkiler – ilgili ağ’sal bölümlerde izleyeceğiniz–
( “Türkçe” öğretimini amaçlayan, “Türkçe”mizin kendi söz varlığını, tümce yapılarıyla kurallarını kullanarak oluşturulmuş; kurmaca öyküce (masal), öykü, şiir, roman, oyundan oluşan yazınsal seçki (kitap) ler…) le;
Yazınımızı taç’landıran bilge..
HER ŞEY “TÜRKÇE”MİZ İÇİN!…
Selçuklu Yabgu Saltukluları Tigin‘ i (şehzadesi) ; “Mavi Gezegen” in şairi, yazar Tigin Orçun Öntaş‘ın, Oğuz Kozmogoniğine uygun gerçekleştirilen Anıtsal Kurganı
Tigin Orçun Anıtsal Kurganı
Tigin Orçun, Bilge şair ve yazar, Bilim Kültür Sanat İnsanı Aysaltuk V.Öntaş‘ın, 2014 Kasım’ında yitirdiği tek “evladı” dır.
Mavi Gezegen”in Şairi Yazar Tigin Orçun Öntaş ( 1973 – 2014 )
aysaltuk v.öntaş‘ın
müzikal çalışmasının
SUNUMU
“Her soylu oluşun, duruşun; ışığın önünde, tanıklığında oluştuğuna inanırdı babam. Güneş’e hiç sırtını dönmeyen, beyaz gülüşlü bir bozkır bilgesiydi. Dağarcığı, gönlü, güreli; dili, söylemi kekik, gelincik kokulu, dokulu bir “Kızılırmak”lıydı.
Toprak üstünde “baba” gibi değil; “Ata” gibi dururdu hep. Kuşlar onun gibi konuşur, ağaçlar onun gibi yeşil yüklenirdi. Toprak ana onun gibi içlenir, göğüslenir; yel, su, bulut onun gövdesini taşırdı; o da Güneş’in..
Çocuk düşlerimin ortasında,
“Bulutlar, neden Güneş’e yakın dururlar baba?” dediğimde; beyaz gülüşüyle; “Ay da yıldızlar da ona yakın durur. Kuşlar, bulutlar ona yakın uçarlar oğul! Toprak, su gözesi ona doğru akar; ağaçlar ona topurcuklanır, dağlar ona bakar çiçeklenir; yılanlar, çıyanlar ona kıvrımlanır, karanlık ondan ürker, ihanet onun olmadığı yerlerde büyür, yürür. Kar’a beyazı o verir Sarı Çiğdem’im!” derdi.
Ben de yaşıtlarım gibi Güneş’e yakın durmak için Yiğren dağının doruklarına çıkar; az ötemdeki Erciyes’e, Melendiz’e, Hırka’ya; çoğunlukla da Hasan dağına bakardım.
Sırtımı, babam gibi Güneş’e hiç dönmeyeceğime ant içerdim günbatımı yellerinin (rüzgarlarının) önünde. Sonra yönümü kuzeye döner, babamı her dönem alt üst eden Malya Ova’sını (çölü)’nü izlerdim her mevsim. Başımı yukarılara kaldırır, mavi boyunlu turnaların, adımın ilk abecesini (harfini) göğün mavisine çizerek, üstümden geçişlerini izler, sevinçle karşılardım. Göğsüm, ilkyaz (bahar) toprakları gibi kabarır, kanatlanırdım yaz kuşları gibi.
Toprağın her oluşunda, uyanışında; flamingolarla ak göğüslü toylar, gri renkli çulluklar geçerdi Malya Ovası’nın güney ucundan Seyfe Gölü’ne, babamın yüzündeki gölgeleri derinleştirerek. Toprağın karnını yararak akan sularımızın kıyılarına duran kekliklerin, turaçların çığlıklarına düşerdi çocukluğum. Akreplere, çıyanlara öptürürdüm yaramı (!) Etlerimi sülüklere parçalattırırdım (!)..
Ak çizgili al bir atın üstünde, delice kuşlarının göğüs boşluklarından Malya Ovası’nın uçsuz bucaksız yeşilini gösterirdi babam.
“- Ay göğüslü, kar göğüslü Bozkır tayım; bak ovaya, bak ovaya!..
Öfkemin öcümün üstüne “Malya” oturmuştur. Çabuk büyüyesin ki kaldırasın onu gösümün üstünden oğul! Derdi…
…Torosların yükseltilerinden yaralı bereli Hasan Dağı’nı, Ihlara’yı geçerek toprağımıza yorgun düşen ilkyaz yağmurlarını ilk bilinçli gövdemde duyumsadığımda; 68 kuşağının anakarayı kucaklayan sarsıcı söylemlerinin çığılığıyla karşılaşmıştım. İçimdeki sesin Malya’dan beslendiğini ayrımsamıştım. Dede Korkut’un dili dilimde, Sarı Saltuk’un, Hacı Bektaş’ın, Yunus’un, Pir Sultan’ın eli gövdemde; Malya Ovası’nın göğe bakan yüzünde dizlerimin üstünde doğrulmuş, bilincimin üstündeki karanlık örtülerin sorumlularına baş kaldıranın bir “biz” olmadığımızı anlamıştım o gün.
18’lik gövdemle, Anadolu halkının 1240’lı yıllarda kendi ulus değerlerini, varoluşlarını, duruşlarını; başka ulusların (Acem-Arap) değerleriyle değiştirmeye kalkan Selçuklu Sultanı Gıyasettin Keyhusrev ll’ye karşı başlattıkları kalkışmada (isyanda) sultanın Frenklerden oluşan ordusu karşısındaki Malya Çölü “yenil”gilerini kucaklamıştım. İçimdeki en son “köylü”yü, Malya Ovası’ndaki Sekiz Yüz Yıllık Ulus çığılığının yanına bırakmış, kucağımda mor gülüşlerin gölgesiyle “Kızılırmak”ı geçmiştim tüm öç duygumla!..
Sonraki günlerde yüreğimi, kendi kuşağımın ışıtmacılarının yüreklerinin yanına koydum. Düşlerini demir parmaklıkların dışında tutmayı başaranların gövdelerine doladım kollarımı. Soğuk demirlerin, kuşağımın bileklerine kenetlendiği ilk anı; ilk kurşunun kaypaklığını, dar ağaçlarında büyüyen beyaz gövdelerin mavi gölgelerini hiç hiç unutmadım.
Erken düşen gövdelerin ardılları olan ilkyaz sürgünlerinin seslerini öptüm dağlarda. Ak ışıltılı bozkır türkülerini kentlerin sessiz sokaklarındaki yalnız evlerin çatılarına taşıdım sonyaz güvercinleriyle. Varoşlardaki yoksul sofraların kıyısına tutunmuş ağıtların resimlerini çizdim dilimle, soğuk kış öfkelerine gömdüm ellerimi.
Yazdım mevsimleri alkımların diriliğinde, çevrimlerinde. Aylı gecelerin çalınmış gülüşlerini topraklarına eken insanları fotoğrafladım belleğime, yüreğime…
Sürülmüş karacalara, yılkılarından erken alınmış atlara, taylara dar ağacı kuranlara ilenen (beddua eden) toprağı esenledim hep. Bozkırların ağılanmış seslerini yıkadım. Işıltılı kar günlerinin çiğnenmemiş ezgilerini soludum üstümüze örtülü gecelerde. Gövdemdeki, yüreğimdeki söylenmemiş türküleri söyledim. Seyfe Gölü’nden çığlık çığılığa kalkan mavi boyunlu turnaların, Malya Ovası’nın topraklarını gölgeleriyle yıkayışını kovaladım. Milyon yıllık özlemim bildim, kucakladım çakır dikenlerini yaz sıcaklarında. Dağ kevenlerinin üstüne oturttum çığılığımı; kapattırmadım, açık tuttum yaramı hep!.. Baba İshak’ın, beyaz gülüşlü babamın “Malya” türküsünü dilimden düşürmedim, unutmadım dumanların acının giysisi olduğunu.
Belleğimdeki, yüreğimdeki bu soylu söğüt ağaçlarının niye gölgesiz Güneş’e dönük durduklarını anımsatmak istedim bu türkülerle sizlere…
Türkülerimizi söylemeniz dileğiyle.
İlkyaz 2000 / aysaltuk v. öntaş. ” …
- Kitap yazılı.